Empedokles Kimdir? Neyi Bulmuştur? | Ansiklopedik Bilgiler

Empedokles Kimdir? Neyi Bulmuştur? | Ansiklopedik Bilgiler

Empedokles Kimdir? Neyi Bulmuştur? | Ansiklopedik Bilgiler

Empedokles, M.Ö. 494 ila M.Ö. 434 yılları arasında yaşamış, antik Yunan felsefeci ve önemli bir düşünürdür. Yunan felsefesinin, doğa felsefesi alanındaki temsilcilerinden biridir, geliştirdiği felsefi düşünceleri ve sistemleriyle tanınır. Empedokles kimdir? Kısaca öğrendik. Şimdi bu önemli Yunan felsefeciyi daha yakından tanıyıp, düşüncelerini ve katkılarını öğrenelim.

Empedokles, M.Ö. 494 yılında Sicilya’nın Agrigentum (günümüzdeki Agrigento) şehrinde doğdu. Bu nedenle Empedokles, Agrigentumlu Empedokles olarak da bilinir. Hayatı hakkında çok fazla kesin bilgi olmamasına rağmen hakkında bilinenler onu önemli Antik Yunan filozoflarından biri olma unvanına kavuşturmuştur. Empedokles, felsefeci ve düşünür olmasının yanı sıra şair ve bilgindir. Eserlerinin büyük bir kısmı şiir biçiminde yazılmıştır. Empedokles aynı zamanda Sicilya’da siyasi olarak etkili bir kişidir. Halkın refahı için çaba göstermiştir. Empedokles’in en önemli katkılarından biri, dört element teorisidir. Empedokles’e göre, her şey dört temel unsur veya elementten oluşur: Toprak, Su, Hava ve Ateş. Bu unsurlar, onun evrensel teorisinin temelini oluşturur. Bu dört unsurun bir araya gelmesi veya ayrılması sonucu doğal olayları ve nesneleri açıkladı. Bu, özünde, birleşim ve ayrılma süreçlerinin doğa olaylarını ve nesneleri nasıl şekillendirdiğini anlatan bir teoridir.

Empedokles için sevgi (philia) ve nefret (neikos) kavramları da önemlidir. Ona göre, evren, bu iki zıt ilkenin etkileşimi sonucu değişir. Sevgi unsuru, unsurları bir araya getirirken, nefret unsuru onları ayırır. Bu iki ilkenin dengesi, evrendeki düzeni sağlar. Empedokles ayrıca reenkarnasyon veya metampsikoz (ruh göçü) kavramını geliştiren erken Yunan filozoflarından biridir. Ona göre, ruhlar farklı varlıklara geçebilir ve yeniden doğabilirler.

Empedokles’in düşünceleri, Yunan felsefesinin erken dönemlerinde önemli bir etkiye sahiptir. Doğa felsefesi, metafizik ve ruh felsefesi alanlarında önemli katkılarda bulunmuştur. Onun felsefi düşünceleri, daha sonraki filozof ve bilim adamlarına ışık tutmuştur. Empedokles’in eserleri direkt olarak günümüze ulaşmamış olsa da diğer Antik Yunan yazarlarının referansları ve alıntıları aracılığıyla parça parça bazı kısımları öğrenilmiştir.

Empedokles Hayatı

Antik Yunan’ın önemli filozoflarından bir olan Empedokles’in hayatı hakkında bilgiler kısıtlıdır. Empedokles, Sicilya adasının Agrigentum şehrinde Dünya’ya gelmiştir. Seçkin bir ailenin çocuğu olan Empedokles’in ailesinin kökeni önemli bir Sicilyalı aileye dayanmaktadır.

Empedokles, babasının MÖ 470 yılında kentin tiranının devirmesin aktif ve önemli bir rol oynamıştır. Tiranın tahttan indirilmesinden sonra, taht Empedokles’e sunulmuştur fakat Empedokles, demokratik eğilimlerini öne sürerek bu teklifi reddetmiştir.

Empedokles, bilgisinin doğanın güçlerini kontrol etmek için bir anahtar olduğunu söylemiştir. Bilgisini kontrol ederek, rüzgarları durdurabileceğini yağmur yağdırabileceğini ve hatta ölüleri Hades ülkesinden geri getirebileceğini söylemiştir. Bu söylemler, halkın, onun büyücü olduğunu düşünmesine neden olmuştur.

Bunlar dışında sadece olağanüstü güçlerinden bahsetmesiyle değil, pratik hayatta uyguladıklarıyla da dönemin halkına bazı katkılar sağlamıştır. Bunlar arasında, bir kenti etkisi altına alan veba salgınını, kentin çevresindeki bataklıkları kurutarak önlediği ve doğduğu kent olan Agrigentum’un havasını sağlıklı kılmak amacıyla, kuzey rüzgarına yol açabilmek için şehrin kuzeyindeki kayaları parçalatmıştır.

Empedokles’in eserleri günümüze ulaşmamıştır. Ancak kendisine ait olduğu düşünülen bazı şiirler ve felsefi metinler yer almaktadır. Bu eserler, onun dört element teorisi, sevgi ve nefret kavramları, reenkarnasyon fikirleri gibi düşünce sistemlerini içermektedir.

Empedokles Ölümü

Dönemin şartları itibariyle Empedokles’in ölümü hakkında net bir bilgi yoktur. Bir rivayete göre Etna Yanardağına atlayarak hayatına son verdiği söylenir. Bu durum, mitolojik ve sembolik bir anlam taşıyabilir ve gerçek tarihsel olaylarla örtüşmeyebilir.

Bir diğer durum ise normal hayat akışına uygun olan bilgidir. Bu bilgiye göre ise 60’lı yaşlarda Yunanistan’da Peloponnesos’ta normal bir şekilde öldüğü belirtilmektedir.

Kaynaklar: Kaynak1

18 Beğen